Evde dişi kedi besleyen birçok kişi, kediler regl olur mu sorusunu merak eder. Dişi kediler de bir üreme döngüsüne sahiptir ancak bu insandaki regl (adet) kanaması ile aynı şey değildir. Kedilerde bu döngü "kızgınlık dönemi" olarak adlandırılır ve farklı bir fizyolojiye sahiptir. Yani kediler, insanlar gibi aylık kanamalı adet görmez. Onun yerine kızgınlık denilen üreme periyotlarını yaşarlar. Bu yazıda kedilerin üreme döngüsünü, belirtilerini ve bu konuda yaygın yanlış inanışları ele alacağız.
Dişi kediler ergenliğe ulaştıklarında düzenli aralıklarla kızgınlık dönemine (estrus) girerler. Bu dönem, kedinin çiftleşmeye hazır olduğunu gösteren üreme döngüsüdür. Çoğu dişi kedi yaklaşık 4-6 aylıkken cinsel olgunluğa erişip ilk kızgınlığına girer. (Bazı ırklarda bu ilk döngü 3-4 aylık gibi daha erken veya 1 yaşından sonra daha geç de görülebilir.) Kediler mevsimsel poliestrus canlılardır, yani üreme mevsimi boyunca birden çok kez kızgınlığa girebilirler. Genellikle günlerin uzun olduğu ilkbahar sonu ile erken sonbahar arasındaki dönemde birkaç haftada bir tekrar eden döngüler yaşarlar. Gündüz ışığı süresi uzadıkça kedilerin hormonel aktivitesi artar; bu yüzden kediler "uzun gün (bahar-yaz) çiftleşenleri" olarak bilinir.
Ev içinde yaşayan ve yapay ışığa maruz kalan kediler ise mevsimlerden bağımsız olarak yıl boyunca kızgınlık döngüsüne devam edebilir. Kedilerde yumurtlama, çiftleşme gerçekleşmediği sürece başlamaz (bu duruma indüklenmiş ovulasyon denir). Bu nedenle dişi kedi çiftleşmezse birkaç hafta dinlenip tekrar kızgınlığa girer ve bu döngü yavru olmadığı sürece yinelenir. Özetle, çiftleşmeyen veya kısırlaştırılmamış bir dişi kedi, üreme mevsimi boyunca defalarca kızgınlık geçirir ve yıl içinde çok sayıda döngü yaşayabilir.
Dişi kediler kızgınlık döneminde, insanlar veya köpeklerdeki gibi belirgin bir vajinal kanama yaşamaz. Kedilerin üreme sistemi farklı çalışır: Rahim iç dokusunu her döngüde dışarı atmak yerine vücut tarafından geri emilir. Bu nedenle kedilerde regl benzeri bir kanama görülmez. Nadiren kızgınlık sırasında kedinin vulvasından çok az miktarda berrak bir akıntı gelebilir ancak bu fark edilir düzeyde veya düzenli bir kanama değildir. Köpeklerin aksine kedilerin kızgınlık döneminde ortalığı kirletecek ölçüde kanama olmaması bu döngüyü fark etmeyi zorlaştırabilir. Yani kediniz kızgınlığa girdiğinde etrafta adet kanı lekeleri görmezsiniz.
Bazı durumlarda kedinizin yatak örtüsünde veya zeminde ufak kan lekeleri fark edebilirsiniz, fakat bu çok seyrek olup genellikle endişe nedeni değildir. Ancak, kedilerde kızgınlık döneminde belirgin veya sürekli bir kanama normal kabul edilmez. Eğer dişi kedinizin genital bölgesinde bariz bir kanama, kanlı akıntı ya da idrarında kan görürseniz bu durum kızgınlık döngüsünden bağımsız bir sağlık problemine işaret edebilir. Böyle bir durumda vakit kaybetmeden veteriner hekime danışmak gerekir. Örneğin, idrar yolu enfeksiyonları, rahim iltihabı veya düşük yapma gibi sorunlar kedide kanamaya yol açabilir. Sonuç olarak, kediler "regl" anlamında adet kanaması yaşamazlar; herhangi bir kan belirtisi anormaldir ve ciddiye alınmalıdır.
Kedinizin kızgınlıkta olduğunu gösteren belirtilerin çoğu davranışsal değişimlerle kendini belli eder. Dışarıdan kanama görülmediği için bu davranışsal işaretleri tanımak önemlidir. Kızgınlık dönemindeki bir kedide sıkça gözlemlenen belirtiler şunlardır:
Yukarıdaki belirtiler, dişi kedinizin kızgınlık dönemine girdiğini anlamanıza yardımcı olur. Bu davranışlar kediniz için zaman zaman rahatsızlık verici olsa da fizyolojik olarak acı çektiği anlamına gelmez; daha çok yoğun bir dürtü ve huzursuzluk yaşadığı anlamına gelir. Kediniz bu dönemde alışılmadık derecede ilgi bekleyebilir veya tam tersi huysuz davranabilir. Bu süreçte ona sevgiyle yaklaşmak, güvende hissetmesini sağlamak önemlidir.
Dişi kedilerde bir kızgınlık dönemi genellikle yaklaşık 1 hafta sürer. Ortalama 7 gün süren bu aktif kızgınlık evresi, bazı kedilerde sadece 2-3 gün, bazılarında ise 10-14 gün kadar devam edebilir. Kızgınlık dönemi sona erdikten sonra eğer çiftleşme gerçekleşmemişse, dişi kedi yaklaşık 1-3 hafta kadar sakin bir dönem (interestrus) geçirir ve ardından tekrar kızgınlık dönemine girer. Bu döngü üreme mevsimi boyunca bu şekilde 2-3 haftada bir tekrar eder.
Kediler yılın hangi döneminde kızgınlığa girecekleri konusunda çevresel faktörlere duyarlıdır. Doğal koşullarda kedilerin kızgınlık döngüleri Şubat ayından Ekim-Kasım aylarına kadar sıklaşır; günlerin kısalmaya başladığı geç sonbahar ve kış aylarında ise genellikle bir duraklama (anestrus) dönemine girerler. Ancak daha önce belirtildiği gibi ev kedileri yapay aydınlatma altında mevsimsel döngülerini kaybedebilir ve kış aylarında da kızgınlık gösterebilir.
Bir dişi kedinin yıl içinde kaç kez kızgınlığa gireceği, kedinin yaşına, sağlık durumuna, ırkına ve çevresel ışık koşullarına bağlıdır. Örneğin, genç ve sağlıklı bir kedi, üreme sezonunda birkaç haftada bir düzenli kızgınlık döngüsü gösterirken, daha yaşlı kedilerde döngüde düzensizlikler olabilir. Çiftleşme gerçekleşip gebelik oluşması halinde ise kızgınlık döngüsü gebelik süresince ve doğum sonrası belli bir süre için durur. Bir kedinin gebelik süresi yaklaşık 9 hafta (ortalama 63-65 gün) olup, doğumdan ve yavruların sütten kesilmesinden bir süre sonra dişi kedi tekrar kızgınlık döngüsüne girebilir.
Dişi kedilerde istenmeyen gebelikleri önlemenin ve sürekli tekrarlayan kızgınlık döngüsünü durdurmanın en etkili yolu kısırlaştırma (spaying) operasyonudur. Kısırlaştırma, dişi kedinin uterus (rahim) ve yumurtalıklarının cerrahi yöntemle alınması işlemidir. Bu operasyon sonrası kedi bir daha kızgınlığa girmez ve üreme döngüsü tamamen sona erer. Veteriner hekimler, kedilerin ilk kızgınlık dönemine girmeden önce kısırlaştırılmasını şiddetle tavsiye etmektedir. Çünkü kediler daha ilk kızgınlıklarında bile hamile kalabilir ve istenmeyen yavruların doğması hem sahiplendirme zorlukları hem de sokak hayvanı popülasyonu açısından ciddi bir sorundur. ASPCA (Amerikan Hayvanlara Zulmü Önleme Derneği) gibi kuruluşlar, kedilerin aşırı üremesinin önlenmesi için erken yaşta kısırlaştırmanın önemini vurgular.
Kısırlaştırma sadece üremenin kontrolünü sağlamakla kalmaz, dişi kedinin sağlığına da önemli katkılar sunar. Bu operasyon, kedinin ileride karşılaşabileceği bazı ciddi sağlık risklerini ortadan kaldırır veya büyük ölçüde azaltır. Örneğin kısırlaştırılmış dişi kedilerde rahim enfeksiyonu (piometra) riski tamamen yok olur. Aynı şekilde, yumurtalık ve rahim tümörleri riski ortadan kalkar. Meme (göğüs) kanseri görülme olasılığı da kısırlaştırılmamış dişilere kıyasla belirgin biçimde azalır. Araştırmalar, özellikle ilk kızgınlık öncesi kısırlaştırılan kedilerde meme tümörü gelişme riskinin çok daha düşük olduğunu göstermektedir.
Davranışsal açıdan bakıldığında da kısırlaştırma hem kedi hem sahibi için rahatlatıcıdır. Kısırlaştırılan dişi kedi artık kızgınlık belirtileri göstermez; dolayısıyla sürekli bağırma, agresifleşme, evi kirletme veya kaçma girişimleri gibi stresli davranışlar sona erer. Kediniz, hormonal dalgalanmaların yarattığı huzursuzluğu yaşamaz ve daha dengeli bir ruh haline kavuşur. Bu da ev ortamında hem kediye hem size rahatlık ve huzur sağlar.
Son olarak, bazı hayvan sahiplerinin düşündüğünün aksine, dişi kedinin bir kez doğum yapmasının sağlığı üzerinde hiçbir olumlu etkisi yoktur. Aksine, bu eski inanış sadece kontrolsüz üremeye ve daha fazla yavru doğmasına yol açar. Uzman veterinerler, dişi kedinin ne bir kez kızgınlık geçirmesinin ne de bir kere doğum yapmasının herhangi bir tıbbi faydası olmadığını belirtmektedir. Dolayısıyla, kedinizin sağlığı ve mutluluğu için en doğru yaklaşım, uygun yaşa geldiğinde onu kısırlaştırmaktır. Kısırlaştırma ile kedinizin ömrü boyunca karşılaşabileceği üreme kaynaklı rahatsızlıkları ve hastalıkları büyük oranda önlemiş olursunuz.
Kedilerin üreme döngüsü hakkında dolaşan bazı mitler (yanlış bilinenler) vardır. İşte yaygın birkaç yanlış kanı ve gerçekler:
“Dişi kedi bir kere anne olmalı ki sağlıklı olsun" inanışı
Bu, bilimsel temeli olmayan yaygın bir mittir. Dişi kedinin bir defa doğum yapmasının davranışlarını olumlu yönde etkileyeceği veya sağlık faydası sağlayacağı doğru değildir. Tam tersine, bir defalık bile olsa doğum yapmak kedinin ileride meme tümörü geliştirme riskini azaltmaz ve kediyi daha uysal yapmaz. Bu inanışla hareket etmek, sadece daha fazla yavru kedi doğmasına ve sahiplendirilemeyen kedilerin sayısının artmasına yol açar. Uzmanlar, kedinin anne olmasının sosyal veya fiziksel bir gereklilik olmadığını ve kısırlaştırmanın ihmale gelmez bir sorumluluk olduğunu vurgular.
"Kediyi ilk kızgınlıktan önce kısırlaştırmak zararlıdır" düşüncesi
Bazı kedi sahipleri kedinin ilk kızgınlığını yaşamasını beklemenin daha iyi olduğunu düşünebilir. Ancak veteriner hekimlere göre kediyi ilk kızgınlık öncesi kısırlaştırmanın hiçbir olumsuz tarafı yoktur; aksine pek çok faydası vardır. İlk kızgınlık öncesi kısırlaştırılan kedilerde üreme organları kaynaklı hastalık riskleri minimuma iner ve ileride kızgınlık stresi yaşamayacağı için daha konforlu bir hayat sürer. Bu nedenle beklemek yerine uygun yaşa gelince (5-6 aylık civarı) kısırlaştırma önerilir.
"Erkek kediler de kızgınlık dönemine girer" yanılgısı
Erkek kediler, dişilerdeki gibi periyodik kızgınlık döngüsüne girmezler. Erkek bir kedi cinsel olgunluğa ulaştığında yılın her dönemi çiftleşmeye hazır olabilir, ancak bunu döngüler halinde yaşamaz. Dişi kedilerin salgıladığı kokular ve feromonlar, erkek kedilerde çiftleşme isteğini tetikleyebilir. Bu yüzden kızgınlıktaki bir dişinin çevresindeki erkek kediler agresifleşip evden kaçmaya ya da bölge işaretlemeye meyledebilir. Fakat erkek kedinin hormonal döngüsü, dişideki kızgınlık gibi düzenli aralıklarla gerçekleşmez. Erkek kedilerde çiftleşme davranışları daha çok çevredeki dişilerin varlığına ve kokusuna bağlı olarak ortaya çıkar. Bu nedenle, "erkek kedi kızgınlığa girdi" demek yerine "erkek kedi çiftleşme davranışı sergiliyor" demek daha doğrudur. Erkek kedilerin istenmeyen davranışlarını kontrol altına almak için de en etkili çözüm kısırlaştırmadır. Bu sayede dolaşma, kavga etme, işaretleme gibi istenmeyen davranışlar önemli ölçüde azalır.
Kedim kızgınlıkta iken kan geldiğini gördüm. Bu normal mi?
Hayır, kedilerde kızgınlık dönemi normalde kanama ile belirti vermez. Çok hafif lekelenme nadiren görülebilse de bariz bir kanama normal değildir. Kedinizin genital bölgesinde kanama fark ederseniz bu, muhtemelen başka bir sağlık sorununun işaretidir ve derhal veteriner hekime başvurmanız gerekir.
Kızgınlık dönemindeki kedimi rahatlatmak için ne yapabilirim?
Kızgınlık, kediniz için stresli bir dönem olabilir. Onu bu süreçte rahatlatmak için birkaç yöntem deneyebilirsiniz: Örneğin, kedinizi sıcak tutmak (sıcak bir havlu veya pet ile) kaslarını gevşetebilir. Oyun ve egzersizle enerjisini atmasına yardımcı olmak da iyi bir fikirdir. Bazı kediler kedi otu (catnip) ile sakinleşebilir. Küçük bir miktar verip etkisini gözlemleyebilirsiniz. Ayrıca, kızgınlıkta olan kedinizi kesinlikle dışarı bırakmayın; evde veya güvenli bir alanda tutun. İstenmeyen çiftleşmeleri önlemek için bu dönemde çok dikkatli olmak gerekir. Ancak unutmayın, bu yöntemler geçici çözümlerdir. Kalıcı çözüm için kedinizin kısırlaştırılması en doğru yaklaşımdır. Böylece hem bu sıkıntılı döngü sona erecek hem de sağlık riskleri azalacaktır.

Kızgınlık dönemindeki kedilerde görülen huzursuzluk ve stres belirtilerini azaltmaya yardımcı bir oyuncaktır. Doğal catnip ve matatabi içeriği, kedilerde geçici rahatlama ve dikkat dağınıklığı sağlar. Çiğneme ve oyun davranışını teşvik ederek enerji boşaltımını destekler. Kimyasal katkı içermez ve günlük kontrollü kullanım için uygundur. Kızgınlık döneminde kedinin daha sakin zaman geçirmesine katkı sağlar.
Ürünü İnceleErkek kedilerde kızgınlık belirtileri olur mu?
Erkek kediler, dişi kediler gibi belirli aralıklarla kızgınlık döngüsü yaşamazlar. Bir erkek kedi ergenliğe ulaştıktan sonra her zaman çiftleşebilecek durumdadır, ancak onun davranışları dişilerin kızgınlık döngüsüne yanıt olarak ortaya çıkar. Yani erkek kedilerde "kızgınlık" olmaz, fakat yakınlarında kızgınlıkta dişi varsa daha huzursuz, agresif ve kaçma isteğiyle dolu olabilirler. Erkek kedilerde istenmeyen bu davranışları önlemek için en etkili yöntem, uygun yaşta kısırlaştırmadır.
Dişi kedimi kızgınlık dönemindeyken kısırlaştırabilir miyim?
Evet, kediniz kızgınlıkta olsa bile kısırlaştırma operasyonu yapılabilir. İdeal olan, kızgınlık başlamadan kısırlaştırmaktır; ancak kızgınlık sırasında kısırlaştırma mümkün ve genellikle güvenlidir. Veteriner hekiminiz, kedinizin durumuna göre en uygun zamanı belirleyecektir. Kızgınlık döneminde beklemek yerine kedinizi bir an önce kısırlaştırmak, istenmeyen gebelik riskini azaltmak ve onun sağlığını korumak açısından faydalıdır.
Kediler bir yılda kaç kere kızgınlığa girer?
Bu, kedinizin ortamına ve mevsime bağlıdır. Doğal olarak dışarıda yaşayan kediler genellikle ilkbahar ve yaz aylarında birkaç haftada bir kızgınlığa girerler. Yılın soğuk ve kısa günlü döneminde (kış ayları) döngüleri duraksayabilir. Evde beslenen ve yapay ışığa maruz kalan kediler ise yılın her dönemi düzenli aralıklarla kızgınlık gösterebilir. Çiftleşmeyen bir dişi kedi, 2-3 haftada bir tekrarlayan sık döngüler halinde yıl boyunca defalarca kızgınlık geçirebilir.
Özetlemek gerekirse, kediler "regl" olmaz. Yani insanlardaki gibi adet kanaması geçirmezler. Dişi kediler, bunun yerine kızgınlık adı verilen özel bir üreme döngüsüne girerler. Bu döngüde vücut gebeliğe hazırlanır fakat rahim iç duvarı dışarı atılmadığı için kanama görülmez. Kızgınlık dönemini anlamanın yolu kedinin sergilediği davranış değişimlerini izlemektir: Yüksek sesle miyavlamalar, sürtünme, huzursuzluk gibi belirtiler kedinizin çiftleşme isteğini ortaya koyar. Kedinizin bu doğal sürecinde ona sabır ve sevgiyle yaklaşmak önemlidir, ancak istenmeyen sonuçları (plansız yavrular, sağlık sorunları) önlemek için kısırlaştırma en etkili ve kalıcı çözümdür. Böylece hem kediniz daha sağlıklı ve huzurlu bir yaşam sürer, hem de evcil hayvan nüfusunun kontrolsüz artışının önüne geçilmiş olur. Unutmayın, bilinçli bir hayvan sahibi olarak kedinizin döngülerini ve ihtiyaçlarını anlamak, onun mutluluğu ve sağlığı için yapabileceğiniz en değerli adımlardan biridir.
Kaynakça: Kedilerin üreme sağlığı ve davranışlarıyla ilgili bilgiler alanında uzman veteriner hekimler ve güvenilir kuruluşların yayınlarına dayanmaktadır. Bu makale hazırlanırken Hill’s Pet Nutrition, VCA Animal Hospitals, PetMD, ASPCA ve Cornell Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi gibi kaynakların ilgili içeriklerinden yararlanılmıştır. Bu sayede, siz pet sahiplerine en doğru ve güncel bilgileri sunmayı hedefledik. Unutulmamalıdır ki her kedi bireyseldir. Kedinizin sağlığıyla ilgili spesifik sorularınız için veteriner hekiminize danışmanız en doğru yaklaşım olacaktır.