Menü
TR − TL
Dil & Para Birimi
Geri
Hesabım
Şifremi Unuttum
Kedi ve Köpek Kenesi Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey
27.06.2025

Kedi ve Köpek Kenesi Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey

Türkiye’de son dönemde kene ısırığı vakalarında ciddi bir artış yaşanıyor. Örneğin, İstanbul’da 2025 yılı ilk yarısında 7.002 kene ısırması vakası görüldü; bu vakaların 6.165’i yalnızca Nisan–Haziran aylarında gerçekleşti. Keneler, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) gibi ölümcül hastalıkları bulaştırabildiği için bu artış halk sağlığı açısından endişe verici. Uzmanlar, kenelerin doğrudan eve girmediğini; esas riskin kenelerin dışarıdan insanlar ve evcil hayvanlar yoluyla eve taşınması olduğunu vurguluyor. Özellikle kedi ve köpek gibi evcil hayvanlar, parkta veya doğada gezdikten sonra üzerlerine yapışan keneleri farkında olmadan eve getirebiliyor. Bu blog yazısında, evcil hayvan sahipleri için keneler hakkında akla gelebilecek tüm soruları bilimsel veriler ışığında cevaplıyoruz. Kenelerin kedilere ve köpeklere etkisi, insanlara bulaşma riskleri, belirtiler, tedavi ve önleme yöntemleri gibi konuları ele alacağız.

Keneler genellikle uzun otlar ve çalılar üzerinde pusuya yatarak bir taşıyıcı (kedi, köpek ya da insan) geçmesini bekler. Uçamazlar veya zıplayamazlar; uygun bir konak yaklaştığında tırmanarak üzerine tutunurlar. Bu yüzden doğa yürüyüşü veya park gezisi sonrası eve dönmeden önce üzerinizi ve evcil hayvanlarınızı kene açısından kontrol etmek çok önemlidir.

Keneler ve Taşıdıkları Riskler

kedi ve köpek kenesi keneyi yakından gösteren görsel

Keneler, kan emerek beslenen ve dünya genelinde 900’e yakın türü bulunan dış parazitlerdir. Örümcek ve akarlarla akraba olan bu eklem bacaklılar, yaşam döngülerinin her evresinde (larva, nimf, yetişkin) kan emmeye ihtiyaç duyarlar. Keneler, vektör yani taşıyıcı olarak pek çok hastalığı yayabilirler. Nitekim dünyada 200’ün üzerinde hastalık etkenini taşıdıkları bilinmektedir. Türkiye’de keneler aracılığıyla bulaşabilen başlıca hastalıklar arasında KKKA (Kırım Kongo Kanamalı Ateşi), Lyme hastalığı, babesiosis ve theileriosis sayılabilir. Keneler sadece hastalık bulaştırmakla kalmaz; salyalarındaki toksinler ile felç (kene felci), ciltte yaralar, ikincil enfeksiyonlar ve yoğun enfestasyonlarda anemi (kansızlık) gibi doğrudan zararlar da verebilir. Hatta aşırı kene yükü, özellikle küçük yavrularda ölümle sonuçlanabilecek kan kaybına yol açabilir.

Kenelerin insanlara ve hayvanlara tutunup kan emmesi genelde ağrısızdır; bu yüzden çoğu zaman fark edilmezler. Ancak bir kene ne kadar uzun süre yapışık kalırsa, hastalık bulaştırma olasılığı o denli artar. Keneler ısı, koku ve titreşimleri algılayabilen duyu organlarına sahiptir ve uygun konak yakınından geçtiğinde üzerine tırmanırlar. Keneler uçmaz ya da zıplamaz; genellikle yüksek otlar, çalılar ve çimenler arasında bulunur, oradan geçen hayvan veya insanın üzerine geçerler. Bu nedenle piknik, doğa yürüyüşü gibi aktiviteler sonrası üzerinizde kene olup olmadığını kontrol etmek kritik önemdedir.

Kedi Kenesi Nasıl Olur?

kedi kenesi kedinin kafasında kene olduğu görsel

Kediler de tıpkı diğer memeliler gibi kene tutunmasına maruz kalabilir. Kediler köpeklere kıyasla daha az sıklıkla kene kaparlar, çünkü genellikle kendilerini titizlikle temizlerler ve çoğu kedi uzun süre çalılık alanda gezinmez. Yine de, dışarı çıkan veya bahçeli evde yaşayan kediler özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında kene riski altındadır. Kediye tutunan bir kene başlangıçta küçük, yassı ve kahverengi görünebilir; ancak birkaç gün kan emdikten sonra grimsi ve yuvarlak, nohut tanesi büyüklüğünde şişkin bir görünüm alır. Keneler genellikle kedilerin baş, boyun, kulak çevresi gibi bölgelerine yapışmayı tercih eder, çünkü bu bölgelerde deri daha incedir ve kedi tarafından çıkarılması daha zordur.

Kedi üzerinde kene bulunduğunu anlamak her zaman kolay olmayabilir. Kediniz normalden fazla kaşınıyor, belli bir bölgeyi ısırmaya çalışıyor ya da deri altında küçük bir sertlik hissediyorsanız, bu bir keneye işaret edebilir. Keneler kan emdikçe büyüdükleri için, özellikle iyi beslenmiş bir kene gözle görülür şişkin bir kitle oluşturabilir. Kedilerde kene belirtileri arasında aşırı kaşınma, deride kızarıklık veya tahriş, halsizlik, iştahsızlık, hafif ateş veya bitkinlik sayılabilir. Özellikle birden fazla kenenin enfeste ettiği (tuttuğu) durumlarda, kedinizde halsizlik veya solgun diş etleri (anemi belirtisi) gözlemleyebilirsiniz.

Kene Kediye Zarar Verir mi?

Evet, keneler kedilere zarar verebilir. Bir kene, kan emdiği süreçte kedinizin sağlığını farklı şekillerde tehdit eder. Öncelikle kenenin ısırdığı bölgede lokal tahriş, kızarıklık ve iltihap oluşabilir. Kene salyasında bulunan bazı maddeler, konak hayvanda alerjik reaksiyonlara veya cilt enfeksiyonlarına yol açabilir. Daha da önemlisi, keneler kan emme sırasında taşıdıkları patojenleri kediye bulaştırabilir. Kedilerde kene kaynaklı hastalıklar nadir görülse de öldürücü olabilir. Örneğin, Mycoplasma hemofelis adlı bakteri (eski adıyla hemobartonella) kenelerle bulaşıp kedinin alyuvarlarına yerleşerek hemobartonellozis adı verilen ağır bir kansızlık tablosu oluşturabilir. Belirti olarak kedide halsizlik, soluk diş etleri, iştahsızlık ve hızlı nefes alıp verme görülebilir. Yine Cytauxzoon felis adı parazit, keneler aracılığıyla bulaşıp cytauxzoonosis (bobcat fever) denen ve çoğunlukla ölümcül seyreden bir enfeksiyona yol açabilir. Bu hastalıkta yüksek ateş, solunum güçlüğü ve şiddetli halsizlik ortaya çıkar ve ne yazık ki enfekte kedilerin çoğu kurtarılamaz. Ayrıca çok nadir de olsa tularemi gibi bakteriyel enfeksiyonlar ve Ehrlichia, Babesia gibi diğer kene kaynaklı etkenler de kedilerde ateş, kilo kaybı, kansızlık yapabilir.

Kene kediyi öldürür mü?

Tek bir kene genellikle kediyi doğrudan öldürmez, ancak yukarıda bahsedilen ciddi hastalıklar veya çok sayıda kenenin aynı anda bir kediye bulaşması ölümcül olabilir. Yoğun kene enfestasyonları özellikle küçük yavru kedilerde ciddi kan kaybına neden olarak ölüme yol açabilir. Örneğin, ABD’de görülen bobcat fever (cytauxzoonosis) enfeksiyonu uygun tedavi alınmazsa çoğu vakada kediler için ölümle sonuçlanmaktadır. Neyse ki, kediler genel olarak kene kaynaklı hastalıklara karşı köpeklere kıyasla daha dirençlidir ve Lyme gibi bazı hastalıklara nadiren yakalanırlar. Cornell Üniversitesi’ne göre kediler Lyme hastalığına karşı oldukça dirençlidir ve bu hastalığın belirtilerini nadiren gösterirler. Ancak “nadir” demek “imkânsız” değildir; bu yüzden kedi sahiplerinin tetikte olması önemlidir.

Kedilerde Kene Belirtileri

Kedinizde bir kene varsa veya kene ısırığına bağlı hastalık gelişiyorsa bazı belirtiler fark edebilirsiniz. Fiziksel olarak kedinin üzerinde gri veya kahverengi, fasulye tanesine benzer yapışık bir kene görülebilir. Bazen kene henüz kan emmemişse küçük, siyah bir nokta gibi de görünebilir. Kediler sık sık kendilerini yalayarak temizledikleri için, kedi kene bulduğunda genelde dişleriyle onu ısırarak uzaklaştırmaya çalışır. Bu nedenle kedinizin sık sık belli bir bölgeyi dişlediğini veya patisiyle kaşıdığını gözlemlerseniz, o bölgede kene olup olmadığını kontrol edin.

Kene ısırmasına bağlı sistemik belirtiler ise daha genel ve belirsiz olabilir: halsizlik, durgunluk, iştahsızlık, kilo kaybı, yüksek ateş, bazı vakalarda topallık (eklem ağrısı) veya lenf bezlerinde şişme görülebilir. Özellikle Lyme hastalığı gibi enfeksiyonlar kedilerde nadir de olsa bu tip semptomlara yol açabilir. Lyme taşıyan bir kene ısırdığında kedide depresyon, ateş, eklemlerde ağrı ve topallık gibi işaretler belirebilir. Eğer kedinizin kene tarafından ısırıldığından şüpheleniyor ve yukarıdaki belirtileri gözlemliyorsanız, vakit kaybetmeden bir veteriner hekim tarafından muayene edilmesini sağlayın. Erken tanı ve tedavi, kene kaynaklı hastalıklarda hayat kurtarıcı olabilir.

Kedi Kenesi İnsana Geçer mi? İnsana Zarar Verir mi?

Birçok kedi sahibi, “Kedimdeki kene bana geçer mi?” diye endişe duyar. Evet, kedinizin taşıdığı bir kene size geçebilir. Keneler konak seçerken oldukça fırsatçıdır; beslenebileceği herhangi bir memeli uygun bir fırsat sunarsa ona tutunabilir. Eğer kedinizde bir kene varsa, bu parazit beslenmesini tamamladıktan sonra kendini bırakıp ev ortamına düşebilir ve evdeki insanlara tutunabilir. Hatta kene henüz kedinize tam yapışmamışsa, kürk üzerinde gezerken sizin teninize geçme olasılığı da vardır. Bilimsel araştırmalar, evcil hayvan sahiplerinin kene ile temas riskinin arttığını gösteriyor. Yapılan bir çalışma, evinde kedi/köpek besleyen ailelerde insanlar üzerinde kene bulma riskinin, evcil hayvanı olmayanlara göre yaklaşık 1,5-2 kat daha yüksek olduğunu ortaya koymuştur. Evcil hayvanlar üzerlerinde getirdikleri keneleri eve taşıyabilir ve bu keneler daha sonra insanlara tutunarak Lyme, KKKA gibi hastalıkları bulaştırabilir.

Kedideki kenenin insana zararı da maalesef mümkündür. Bir kedinin üzerinde bulunan kene türü, insanları ısırarak Lyme hastalığı, Q humması, Rocky Mountain lekeli ateşi gibi hastalıkları bulaştırabilir. Özellikle Ixodes ricinus gibi hem hayvan hem insanı ısırabilen kene türleri ülkemizde de mevcut olup, bakteri ve virüsleri konaklar arasında taşıyabilir. Ayrıca kedinizden çıkarıp yanlışlıkla çıplak elle ezmeye çalıştığınız bir kene, elinizdeki küçük bir yaradan bile hastalık bulaştırabilir. Bu nedenle keneyi kediden çıkarırken eldiven giymek ve keneye çıplak elle dokunmamak önemlidir. Özetle, kedideki kene hem insana geçebilir hem de ısırdığı takdirde insan sağlığını tehdit edebilir. Bu yüzden hem kendi sağlığınız hem de ailenizin sağlığı için, kedinizi kenelere karşı korumak ve üzerinde kene görürseniz doğru şekilde uzaklaştırmak çok önemlidir.

Kedi Kene Yer mi?

Bu ilginç soru birçok kedi sahibinin aklına gelebiliyor: “Kedi, üzerindeki veya çevresindeki keneyi yer mi?” Kediler meraklı ve titiz hayvanlar olduğundan, tüylerinde dolaşan bir böcek veya parazit hissederlerse onu dişleriyle yakalamaya çalışırlar. Kediniz kendini temizlerken ağzına gelen küçük bir keneyi yutup yok edebilir. Yani, evet, bazı durumlarda kediler keneyi ısırıp çiğneyebilir ya da yutabilir. Bu davranış, kedinin paraziti uzaklaştırma içgüdüsünden kaynaklanır (tıpkı pireleri dişleriyle yakalamaları gibi). Kedi keneyi yerse, kenenin sindirim sisteminde ölmesi muhtemeldir ve genellikle kedi için ek bir risk oluşturmaz. Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta: Kedinizin kendi çabasıyla keneyi çıkarması her zaman tam olmayabilir. Kedi keneyi ısırarak çıkarmaya çalışırken kenenin başı kedinin derisinde kalabilir ve bu da enfeksiyona neden olabilir. Ayrıca kedinin keneyi yemesi, sizi “kedi üzerinde kene olmadığı” yanılgısına düşürebilir, oysa başı içeride kalmış bir kene halen sorun yaratabilir. Bu nedenle, kediniz kendini temizlerken bir şeyi ısırıp çiğniyorsa onu kontrol edin; eğer bir kene parçaları gördüyseniz, kalan kısmın hala deride olup olmadığına bakın veya veterinerden yardım isteyin. Unutmayın, kediniz keneyi yemiş olsa bile kenenin ısırdığı yer takip edilmelidir – kızarıklık, şişlik veya iltihap belirtisi varsa veteriner hekime danışılmalıdır.

Kedi Kenesi Nasıl Temizlenir? – Kedi Kene Çıkarma

Kedinizde kene tespit ettiğinizde panik yapmadan fakat vakit kaybetmeden doğru şekilde müdahale etmelisiniz. Peki kediye yapışmış kene nasıl çıkarılır? Öncelikle, keneyi çıplak elle çıkarmaya çalışmayın. Kenenin üzerine çıplak elle dokunmak, onu ezmeye çalışmak veya üzerine alkol, kolonya, oje, yağ dökmek gibi yaygın fakat yanlış yöntemlere başvurmak tehlikelidir. Bu tür müdahaleler kenenin kusmasına ve taşıdığı mikropları kedinin kanına daha hızlı vermesine yol açabilir Yapmanız gereken, mümkünse bir kene çıkarma aparatı veya ince uçlu cımbız kullanmaktır.

Kedi kene çıkarma adımları

Ellerinize eldiven giyin. Kediniz sakin değilse, çıkarma işlemi için bir yardımcınız kediyi tutabilir veya kedinizi nazikçe bir havluya sararak sadece kene olan bölgenin açıkta kalmasını sağlayabilirsiniz.

Kenenin vücuda yapıştığı en dip kısımdan, yani deriye giriş yaptığı yerden kavramalısınız Cımbızı veya kene aparatını kenenin başına olabildiğince yakın konumlandırın. Kenenin şişkin karnından tutmamaya dikkat edin, çünkü sıkarsanız içindeki enfekte kanı kedinin vücuduna enjekte edebilirsiniz.

Keneyi yavaş ve sabit bir kuvvetle düz bir çekiş yönünde çekin. Ani ya da döndürerek çekmek, kenenin ağız parçalarının kopup kedinin içinde kalmasına yol açabilir. Eğer kene çıkarma kancası kullanıyorsanız, üreticinin talimatına uygun şekilde kancayı keneye geçirip döndürerek çıkarabilirsiniz; bu yöntem ağız parçalarının içeride kalma riskini azaltır.

Kene çıktıktan sonra hemen öldürün ve uygun şekilde atın. Kenenin sağlam olduğundan, başının kaldığı yerden çıktığından emin olun. Çıkarılan keneyi bir kavanoz içinde alkollü bir solüsyona atarak öldürebilirsiniz. Kesinlikle keneyi parmağınızla ezmeyin; bu hem sizi hem kedinizi riske atar.

Kenenin ısırdığı yeri alkollü bir pamuk veya antiseptik bir solüsyonla temizleyin. Önümüzdeki günlerde bu bölgede kızarıklık veya şişlik gelişirse veterinerinize danışın.

Eğer kene deriye çok sıkı tutunduysa veya çıkarırken parçalandıysa, kalan parçaların enfeksiyona yol açmaması için veteriner hekime başvurmak en doğrusudur. Bazı durumlarda, özellikle kediniz birden fazla keneye maruz kalmışsa, veteriner kliniğinde profesyonel bir temizlik ve tedavi gerekebilir. Kene çıkarıldıktan sonra kedinizi bir süre gözlemleyin; halsizlik, ateş, iştahsızlık gibi herhangi bir hastalık belirtisi gösterirse vakit kaybetmeden veterinere muayene ettirin.

Köpek Kenesi ve Bulaşma Noktaları

köpek kenesi üzerine keneler yapışmış köpek derisi

Köpekler, kenelerin en sık hedef aldığı evcil hayvanlardır. Özellikle açık alanda dolaşan, bahçeli evde yaşayan veya park gezintileri yapan köpekler üzerinde kene görme olasılığı oldukça yüksektir. Keneler köpeklere genellikle çimenlik, ağaçlık alanlarda tutunur ve köpeğiniz eve döndükten sonra da saatlerce deri üzerinde uygun bir yer arayabilirler. Köpeklerde keneler en sık kulak çevresi, ense, göğüs altı, koltuk altı, bacakların iç kısımları ve parmak araları gibi ulaşılması zor, tüylerin daha seyrek olduğu bölgelere yapışır. Özellikle kulak içi ve etrafı, kenelerin köpeklerde çok sevdiği bölgelerdir; bu nedenle düzenli kulak kontrolü önemlidir.

Bazı kene türleri köpekleri adeta birincil konak olarak benimser. Örneğin, kahverengi köpek kenesi (Rhipicephalus sanguineus), dünyada köpekler üzerinde en yaygın görülen kene türlerindendir. Bu kene türü sadece köpeklere değil, insan dahil başka konaklara da saldırabilir; ancak önemli bir özelliği, ev içinde yaşam döngüsünü sürdürebilmesidir. Kahverengi köpek kenesi, evlerin çatlaklarında, duvar diplerinde, halı ve parke aralarında aylarca saklanıp üreyebilir. Eğer köpeğiniz üzerinde bu keneler varsa ve gerekli önlemler alınmazsa, evinizde bir kene istilası başlama riski vardır. Bu durumda, ev ortamında yüzlerce minik kene yavrusunun dolaşması gibi kabus senaryolar yaşanabilir. Uzmanlar, evde köpek kenesi istilası oluştuğunda tamamen temizlemenin aylar sürebileceğini, düzenli hayvan tedavisine ek olarak profesyonel ilaçlama (haşere kontrol) desteği gerekebileceğini belirtmektedir. Dolayısıyla, köpeğinizde kene fark ettiğiniz anda derhal müdahale etmek ve uygun kene ilaçları ile köpeğinizi korumak büyük önem taşır.

Kene Köpeğe Zarar Verir mi?

Evet, keneler köpekler için de ciddi zararlara yol açabilir. Bir kene köpeğin kanını emerken sadece lokal tahrişe neden olmakla kalmaz, aynı zamanda tükürük bezlerinden salgıladığı bazı maddelerle bağışıklık tepkisini baskılayabilir ve beslenmesini kolaylaştırır. Bu süreçte kene, taşıdığı hastalık mikroplarını köpeğin kan dolaşımına aktarır. Köpeklerde en sık görülen kene kaynaklı hastalıklar arasında Lyme hastalığı, kene kaynaklı kan parazitleri (ör. babesiosis, hepatozoonosis), ehrlichiosis ve anaplazmosis bulunur. Lyme hastalığı etkeni olan Borrelia bakterisi, köpeklerde ateş, eklem iltihabı, topallık ve halsizlik gibi belirtilere yol açabilir; tedavi edilmezse böbrek ve kalp problemlerine neden olabilir. Babesiosis ise (Babesia parazitinin neden olduğu), köpeklerde kırmızı kan hücrelerini tahrip ederek yüksek ateş, kansızlık, sarılık ve koyu renkli idrar gibi ciddi belirtilerle seyreden, ölümcül olabilen bir hastalıktır.

Kene köpeği öldürür mü? Tek bir kene ısırığı genellikle ölümcül değildir, ancak bir köpek üzerinde aynı anda çok sayıda kene bulunması veya kenenin bulaştırdığı enfeksiyonlar ölümle sonuçlanabilir. Örneğin, Ehrlichia bakterisi (ehrlichiosis hastalığı), tedavi edilmezse köpekte ciddi kanama bozukluklarına ve organ yetmezliklerine yol açabilir. Yine Babesia enfeksiyonu ağır seyredip tedavide geç kalınırsa, köpek yaşamını yitirebilir. Bazı keneler ise kene felci adı verilen bir durumla, yalnızca ısırarak bile toksik etki gösterip hayvanın sinir sistemini felç edebilir. Özellikle Avustralya’da görülen türlerde kaydedilen kene felci, Türkiye’de nadir olsa da, çok sayıda kenenin küçük yavru köpeklere tutunması kas zayıflığı ve felce benzer halsizlik tablosu yaratabilir. Sonuç olarak, bir kene ısırığı “küçük bir sokma” gibi görünse de köpekler için hayati riskler taşıyabilir.

Kenelerin köpeklerde yol açtığı bir diğer sorun da cilt yaraları ve enfeksiyonlardır. Kene ısırığı yeri kaşınabilir, kabuklanabilir veya iltihaplanabilir. Köpekler kaşıntı nedeniyle kendilerini yaralayarak dermatit geliştirebilirler. Ayrıca, kene çıkarıldıktan sonra bile ağız parçaları içeride kaldıysa o bölgede apseler oluşabilir. Bu nedenle köpeğinizin üzerinde kene bulduğunuzda, çıkardıktan sonra bölgeyi birkaç gün gözlemlemek ve herhangi bir anormallikte veteriner hekime başvurmak önemlidir.

Kene Köpekten İnsana Geçer mi? İnsana Bulaşır mı?

Evet, köpek kenesi insana bulaşabilir. Köpeğiniz dışarıdan bir kene ile döndüğünde, bu parazit köpeğin üzerinde bir süre gezinebilir ve uygun bir yere tutunmaya çalışır. Bu esnada siz köpeğinizi severken veya yakın temasta bulunurken kene sizin üzerinize geçebilir. Ayrıca köpek üzerinde kan emen bir kene, doyduktan sonra kendini bırakıp evin içerisinde başka bir konak arayabilir. Bu da evdeki insanlar olabilir. Özellikle kahverengi köpek kenesi gibi türler, ev içinde mobilyalarda veya duvar çatlaklarında bekleyip insanları ısırma potansiyeline sahiptir.

Köpek kenesinin insana geçmesi durumunda, insanda da aynı hayvanlar gibi kene ısırığı belirtileri ve kene kaynaklı hastalık riskleri oluşur. Köpeğinizin taşıdığı kene, ısırdığı insana Lyme hastalığı, KKKA, Akdeniz humması (Rickettsia bakterilerinin neden olduğu) gibi ciddi rahatsızlıklar bulaştırabilir. Özellikle ülkemizde köpeklerden insanlara geçen en önemli kene kaynaklı hastalıklardan biri, Akdeniz’de kıyı bölgelerde görülen “Tavuk Karası” (Mediterranean Spotted Fever) diye bilinen Rickettsia conorii enfeksiyonudur; bu bakteri sıklıkla köpeklerin taşıdığı Rhipicephalus sanguineus (kahverengi köpek kenesi) ile insanlara geçer ve yüksek ateş, döküntü gibi belirtilerle seyredebilir.

Bilimsel veriler, evcil hayvan sahibi insanların kene ısırığına maruz kalma ihtimalinin bariz biçimde arttığını destekliyor. Bir çalışmada, köpeğinde kene bulunan evlerde yaşayan kişilerde kene ısırığı görülme riskinin, evcil hayvanı olmayanlara kıyasla yaklaşık 2,5 kat arttığı belirtilmiştir. Yani köpeğinizde kene varsa, sizin de ısırılma olasılığınız ciddi oranda yükselir. Bu nedenle, köpek sahiplerinin sadece hayvanlarını değil kendilerini de kenelere karşı korumaları, köpeklerini gezdirdikten sonra hem hayvanı hem de kendi üzerlerini kontrol etmeleri gerekir. Köpeğinizle doğada vakit geçirdiyseniz, eve dönüşte pantolon paçalarınızı, ayakkabılarınızı, üzerinizi iyice gözden geçirin; köpeğinizi tarakla tarayarak veya elle tüylerini aralayarak kene olup olmadığını kontrol edin. Unutmayın, köpek kenesi insana zarar verir mi sorusunun cevabı maalesef evettir: taşıdığı hastalık etkenleriyle hem size hem ailenize ciddi zararlar verebilir. Bu yüzden “kene” konusunda ailecek bilinçli olmak gerekiyor.

Köpek Kenesi Nasıl Çıkarılır?

Köpeğinizde bir kene tespit ettiğinizde, kediler için anlattığımız çıkarma adımlarının çok benzeri uygulanır. Ancak köpekler genellikle kedilere göre daha hareketli ve güçlü olduğundan, keneyi çıkarırken köpeğinizi sabitlemek önem kazanır. Orta veya büyük boy bir köpekse, biri köpeği sakinleştirip sabit tutarken diğer kişi keneyi çıkarmalıdır. Küçük ırklar için de sabit durmaları sağlanmalıdır; sevdiği bir yiyecek ile dikkatini dağıtmak işe yarayabilir.

Köpekten kene çıkarma adımları

İnce uçlu bir penset (cımbız) veya kene çıkarma kancası, eldiven, antiseptik solüsyon ve bir küçük alkol dolu kap (çıkarılan keneyi atmak için) hazırlayın.

Kene köpeğinizin neresine yapışmış? Kulak içinde mi, ensede mi, patide mi? Bölgedeki tüyleri nazikçe ayırarak keneyi görünür hale getirin. Gerekirse tüyleri biraz kısaltabilirsiniz.

Eldivenlerinizi giyin. Cımbızı kenenin baş kısmına, deriye en yakın noktaya yerleştirin. Kararlı bir şekilde düz çekin. Eğer kene çıkarma aparatı kullanıyorsanız, aparatı keneye paralel şekilde deriye yaklaştırıp keneyi kavrayın, sonra yavaşça çevirerek kenenin bırakmasını sağlayın. Köpeğiniz bu esnada huzursuzlanabilir; sakinleştirici bir ses tonu ile onu tutan kişi köpekle konuşarak güvende hissettirmeye çalışsın.

Kene çıktıktan sonra, kenenin bütün olarak çıkıp çıkmadığını kontrol edin. Kafa kısmı kopup içeride kalmışsa, siyah bir nokta veya diken gibi bir parça olarak deride görülebilir. Bu durumda bölgeyi antiseptikle temizleyip veteriner hekime danışın; kalan parçanın enfeksiyona yol açmaması için profesyonelce temizlenmesi gerekebilir.

Kenenin ısırdığı yeri %70’lik alkol, povidon iyot (tentürdiyot) veya klorheksidin gibi bir antiseptikle dezenfekte edin. Önümüzdeki birkaç gün o noktayı kızarıklık, şişlik açısından takip edin.

Bu işlem köpeğiniz için de stresli olmuş olabilir. İşlem sonrası onu sevdiği bir ödül mamasıyla ödüllendirmek, bir sonraki sefere daha uyumlu olmasına yardımcı olabilir.

Köpekten kene çıkarırken de aynı kural geçerlidir. Üzerine sigara basmak, kimyasal dökmek, yakmaya çalışmak gibi yöntemler uygulamayın. Bu yöntemler keneyi öldürebilir ama ölürken salyasını köpeğin vücuduna boşaltmasına ve hastalık riskinin artmasına yol açar. Ayrıca, çıplak elle keneye dokunmayın; köpekten insana anında mikrop geçişi, kenenin vücut sıvılarıyla temas halinde mümkündür.

Köpeğinizin üzerinde birden fazla kene varsa veya kene sayısı fazlaysa, tümünü tek tek çıkarmak zaman alabilir. Bu gibi durumda bir veteriner kliniğine giderek topikal ilaç uygulaması ile (örneğin kene öldürücü bir sprey ile) hızlı bir temizleme yapılması daha doğru olabilir. Veteriner hekimler, yoğun kene enfestasyonlarında köpeğinize uygun bir akarisit banyosu veya sprey uygulayarak keneleri kısa sürede öldürebilir. Ardından kalan parazitlerin tek tek temizlenmesi ve köpeğinizin destekleyici tedavi (ör. sıvı takviyesi, antibiyotik vs.) alması sağlanır. Unutmayın, bir-iki kene belki evde çıkarılabilir; ama köpeğiniz onlarca keneyle doluysa, mutlaka veteriner yardımı alın.

Kene Köpekten Düşer mi?

Köpek sahiplerinin merak ettiği bir diğer konu da: “Kene köpekten kendi kendine düşer mi?” Evet, bazı durumlarda düşer. Kene, bir köpekten kan emerken doyduğunda genellikle konağını terk eder. Özellikle dişi keneler kanla şiştikten sonra yere düşüp yumurtlamak üzere uygun bir yer ararlar. Bu yüzden köpeğinizde uzun süre fark edilmeyen bir kene, günler sonra kendiliğinden yere düşebilir (çoğu zaman kanla dolu şiş bir halde). Ancak bunun olması, sorunun bittiği anlamına gelmez; aksine şimdi evinizin bir köşesinde yumurta bırakmaya hazırlanan bir kene olabilir. Dişi keneler tek seferde binlerce yumurta bırakabilir ve ev ortamında yavru keneler çıkarak tekrar köpeğinize veya size yönelebilir.

Ayrıca, köpek kene damlası gibi bir keneye karşı ilaç uyguladıysanız, ilaçlı köpekteki keneler genellikle 24-48 saat içinde ölür ve tutundukları yerden düşerler. Örneğin enseye damlatılan kene damlası (spot-on solüsyonlar) köpeğin deri yağ tabakasına yayılarak keneleri zehirler; bu sayede keneler yeni tutunamaz veya mevcut keneler bırakıp düşer. Kene ilaçlı tasma (kene tasması) kullanıyorsanız da benzer şekilde sürekli düşük dozda bir pestisit salgılandığı için keneler uzun süre tutunamaz ve düşer. Fakat burada dikkat: Düşen her kene ölü değildir! Bazıları can çekişir halde düşüp halen hareket edebilir. Bu nedenle, ilaç uyguladıktan sonra köpeğinizin bulunduğu ortamdaki düşen keneleri de süpürüp imha etmeyi unutmayın.

Sonuç olarak, kene köpekten düşer mi? Evet, ya doğal döngüsü gereği doyunca düşer ya da kullanılan ilaçlar etkisini gösterince düşer. Ancak hiçbir zaman “nasılsa kendi düşer” diye beklemeyin. Her bir kene, düşene kadar köpeğinizin kanını emer ve hastalık bulaştırma riskini taşır. Mümkün olan en kısa sürede elle veya veteriner yardımıyla uzaklaştırmak en doğrusudur. Düşmüş bir kene bulursanız, onu çıplak elle almayın; bir bantla yapıştırıp kapalı bir kaba koyarak öldürmek veya direkt yakmak gibi yöntemlerle ondan kurtulabilirsiniz. Evin içinde gördüğünüz serbest gezen küçük kene yavruları varsa, evde detaylı bir temizlik ve ilaçlama yapmanız gerekebileceğini unutmayın.

Kene Köpekte Halsizlik Yapar mı?

Evet, keneler köpekte halsizlik yapabilir. Halsizlik, bitkinlik gibi belirtiler genelde ya çok sayıda kenenin yarattığı etkiyle ya da kenenin bulaştırdığı bir enfeksiyon nedeniyle ortaya çıkar. Bir köpeğin üzerinde birden fazla kene aynı anda kan emiyorsa, köpek önemli miktarda kan kaybedebilir. Bu durum özellikle küçük ırklarda veya yavru köpeklerde anemiye (kansızlık) yol açarak halsizlik, soluk diş etleri, çabuk yorulma belirtileriyle kendini gösterir.

Öte yandan, tek bir kene bile bulaştırdığı hastalıkla köpeğinizde ciddi bitkinliğe sebep olabilir. Örneğin, ehrlichiosis hastalığında köpekde ateş, iştahsızlık ve belirgin bir halsizlik göze çarpar; basitçe eskisi kadar hareket etmek istemez, yürüyüşlere hevesli olmaz, oyun oynamaktan kaçınır. Lyme hastalığında da benzer şekilde köpeğiniz normalden daha durgun olabilir, hatta eklem ağrıları nedeniyle isteksiz görünür. Bazı kene kaynaklı enfeksiyonlarda (ör. anaplazmoz) halsizliğe ek olarak yüksek ateş ve bacaklarda sertlik, topallama gibi bulgular da tabloya eşlik eder.

Eğer köpeğiniz normalde enerjik iken aniden halsizleştiyse ve özellikle keneye maruz kaldığını biliyorsanız, bunu ciddiye alın. Kene ısırığı sonrası 1-3 hafta içerisinde ortaya çıkan halsizlik, ateş, kilo kaybı, burun-kan-göz akıntısı gibi belirtiler mutlaka veteriner tarafından değerlendirilmelidir. Kene kaynaklı birçok hastalıkta erken dönemde uygun antibiyotik veya antiparaziter tedavilerle başarı sağlanabilmektedir. Örneğin, Lyme hastalığı erken fark edilir ve antibiyotik tedavisi başlanırsa köpeğiniz tamamen iyileşebilir. Ancak geç kalınırsa kronik eklem problemleri veya böbrek sorunları kalabilir.

Kenelerden Korunma: Alınması Gereken Önlemler

Kenelerle mücadelenin en etkili yolu, koruyucu önlemler almak ve kenelerin hem hayvanlarımıza hem de bizlere ulaşmasını en baştan engellemektir. Türk Veteriner Hekimleri Birliği’nin de vurguladığı gibi, doğadaki kene popülasyonunu tamamen yok etmek pratikte mümkün olmadığından, etkin mücadele evcil hayvanlar üzerinde düzenli yapılan akarisit (kene ilacı) uygulamaları ile sağlanabilir. Peki kedi ve köpeğimizi kenelerden korumak için neler yapmalıyız?

Kedilerde Kene Önleme Yöntemleri

Dış Parazit Damlası (Kedi Kene İlacı)

Kediler için özel olarak üretilmiş spot-on kene damlaları vardır. Genellikle enseye, deri üzerine uygulanan bu damlalar, kedinizin deri yağında dağılarak haftalar boyu kene ve pireleri uzak tutar veya ısırdıklarında öldürür. Bu damlaları veterinerinizin önerisiyle, düzenli aralıklarla (genellikle ayda bir) uygulamalısınız. Damlaların etki süresi markaya göre değişebilir, bu nedenle talimatları okuyun. Dikkat: Asla köpek için üretilen bir kene ilacını kediye uygulamayın! Köpek kene damlalarının bir kısmı kediler için zehirli olan permetrin gibi maddeler içerir ve kedilerde nöbet, felç hatta ölüme yol açabilir. Kediler “küçük köpek” değildir; ürünleri hayvanınızın türüne uygun seçin.

Kene Tasması (Kedi Kene Tasması)

Kediler için daha az yaygın kullanılmakla birlikte, piyasada kene ve pireleri aylarca uzak tutabilen özel kedi tasmaları bulunur. Bu tasmalar sürekli düşük dozda insektisit salgılayarak kene konmasını engeller. Ancak kedi tasmalarında dikkat edilmesi gereken, kedinin güvenliği için elastik veya çıkabilir tokalı tasma olmasıdır, böylece bir yere takılırsa kediniz boğulma riski olmadan kurtulabilir. Veteriner onayı ile güvenli bir kene tasması kullanmak, özellikle bahçeli ev kedileri için yararlı olabilir. Bazı ürünler (örneğin Bayer firmasının ürettiği Foresto gibi) kedilerde 7-8 aya kadar koruma sağlayabilmektedir.

Kene Spreyi ve Tozu

Kediler için kullanılabilen bazı kene spreyleri veya pudraları mevcuttur. Bu ürünler doğrudan kedinin tüylerine uygulanır ve kenelerin gelip konmasını engeller veya üzerine gelen keneyi öldürür. Fakat genellikle etkileri sınırlı süreli olur ve sık tekrarlama gerektirebilir. Ayrıca her kedi sprey sesine veya ıslak tüy hissine olumlu tepki vermez. Uygulamayı kolaylaştırmak için spreyi önce eldivenli elinize püskürtüp sonra kedinin tüylerine sürebilirsiniz. Doğal yağ bazlı spreyler (örn. limon özü, lavanta vs.) de piyasada vardır ancak etkinlikleri kimyasal olanlar kadar güçlü olmayabilir.

Düzenli Kontrol ve Temizlik

Kediniz dışarı çıkıyorsa, dönüşte mutlaka tüylerini ve deri yüzeyini kontrol edin. Özellikle kulak arkası, ense, karın bölgesi ve bacak aralarını inceleyin. Tarama yapmak küçük keneleri tespit etmeye yardımcı olur. Ayrıca evin içinde kedinizin sık vakit geçirdiği yerleri (koltuk, yatak vb.) düzenli vakumlayın. Halı ve koltuk aralarına düşen bir kene veya yumurtaları vakumla çekip atmak, evde üremelerini engellemeye yardımcı olacaktır.

Çevresel Önlemler

Eğer bahçeniz varsa, çimlerinizi düzenli biçin ve kenelerin barınabileceği yüksek ot yığınlarını, çalıları temizleyin. Keneler nemli ve gölgeli yerleri sever; bahçenizi güneş alan, düzenli bakımlı hale getirmek kenelerin sayısını azaltır. Bahçenizin kenarına şerit halinde odun-kabuk talaşı veya çakıl taşı sererek çimenlik alanla yaşam alanı arasında bir bariyer oluşturabilirsiniz (keneler bu kuru ve açık alanları geçmekte zorlanır). Ayrıca kedi dostu ama keneleri uzak tutan bitkiler (lavanta, biberiye, nane gibi) ekmek de destekleyici olabilir.

Köpeklerde Kene Önleme Yöntemleri

Aylık Kene Damlaları (Köpek Kene Damlası)

Köpekler için en yaygın koruma yöntemlerinden biri enseye damlatılan spot-on solüsyonlardır. Bu damlalar hem keneye hem pireye karşı etkilidir. Köpeğinizin kilosuna uygun doğru ürünü seçip her ay düzenli uyguladığınızda, keneler köpeğe tutunsa bile kısa sürede ölecek veya hiç tutunamayacaktır. Türkiye’de yaygın bulunan permetrin, fipronil, selamektin, flumetrin, imidacloprid, sarolaner gibi çeşitli etkin maddeler içeren ürünler mevcuttur. Örneğin Supravet Orta Irk Köpek Bit Pire Kene Dış Parazit Damlası'nı kullanabilirsiniz. Veteriner hekiminiz, köpeğinizin yaşam tarzına ve bölgesel risklere göre en uygun damlayı önerecektir.

Kene Tasmaları (Köpek Kene Tasması)

Köpeklerde kene tasması kullanımı oldukça etkilidir ve popülerdir. Örneğin, Bayer’in Seresto (Foresto) gibi bir kene tasması, hem kenelere hem pirelere karşı 8 aya kadar koruma sağlayabilir. Bu tasmalar suya dayanıklıdır ve köpeğin boynuna takıldıktan sonra sürekli olarak etkin madde salgılar. Dikkat edilmesi gereken, tasmayı yeterince sıkı ancak köpeği rahatsız etmeyecek şekilde takmaktır (iki parmağınız araya girebilmeli). Ayrıca küçük çocuklarınız varsa, onların bu tasmayı ellemesine izin vermemek iyi olur, çünkü üzerindeki ilaç madde çocukların eline bulaşabilir. Köpek kene tasması kullanırken, kedileriniz varsa onların da tasmayı çiğnememesine dikkat edin (kedi için toksik olabilir).

Oral Tabletler

Son yıllarda köpekler için lezzetli çiğneme tabletleri şeklinde verilen kene ve pire ilaçları yaygınlaştı. Örneğin, aylık veya 3 aylık periyotlarla verilen bazı tabletler (fluralaner, afoxolaner, sarolaner gibi etkin maddeler içeren) köpeğinizin kanına geçerek keneleri ısırdıkları anda öldürür. Bu tabletlerin avantajı banyo, yüzme gibi durumlardan etkilenmemeleri ve tüm vücut yüzeyinde koruma sağlamalarıdır. Ancak her tablet her tür kene için %100 etkili olmayabilir ve veteriner reçetesi ile temin edilir. Yine de, eğer köpeğiniz damla uygulandığında tüyleri yağlanıyor diye evde sorun oluyorsa veya tasma takmayı sevmiyorsa, oral kene ilaçları iyi bir alternatiftir.

Kene Spreyi ve Diğer Ürünler

Köpekler için de anlık koruma sağlayan kene spreyleri mevcuttur. Özellikle kamp, av, piknik gibi yüksek riskli bir bölgeye köpeğinizle gidecekseniz, çıkmadan hemen önce tüm vücuduna kene kovucu bir sprey sıkabilirsiniz. Bu spreylerin etkisi birkaç saatten birkaç güne kadar değişir. Yine, bazı şampuanlar ve tozlar da yardımcı olabilir ancak tek başına uzun vadeli çözüm sağlamazlar.

Düzenli Kene Taraması

Köpeğinizi her gezdirmeden sonra olmasa bile, özellikle doğada vakit geçirdikten sonra mutlaka bir “kene taraması” yapın. Ellerinizi tıpkı sevip okşar gibi köpeğinizin tüm vücudunda gezdirin; parmaklarınız bir küçük şişlik, sertlik hissederse o bölgeye bakın. Tüyleri aralayarak cildi inceleyin. Kenenin çok küçük nimf halleri susam tanesi kadar olabilir, dikkatli bakmak gerekir. Eğer köpeğinizin tüyleri çok uzunsa, yaz aylarında tıraş ettirmek keneleri görmeyi kolaylaştırır (aynı zamanda kenelerin tutunmasını da zorlaştırır).

Çevresel ve Evsel Önlemler

Evinizin bahçesi varsa yukarıda bahsedilen çimlerin biçilmesi, yaprak yığınlarının temizlenmesi, kenelerin saklanacağı alanların azaltılması önemlidir. Köpeğinizin kulübesi varsa, kulübe çevresine ve içine deltamethrin gibi çevresel insektisitler uygulamak keneleri uzak tutmada etkili olabilir (ancak bunu yaparken kullanım talimatlarına uyup köpeği bir süre uzak tutmak gerekir). Ev içi ilaçlama, eğer evde kahverengi köpek kenesi istilası başladıysa şart olabilir. Bu durumda profesyonel bir haşere kontrol ekibi, evinizi ve özellikle köpeğinizin sık bulunduğu alanları uygun akarisitlerle ilaçlamalıdır. Tabii ki bu süreçte hem insanlar hem hayvanlar için gerekli tedbirler alınmalıdır (ilaçlama sırasında evde bulunmama, sonrasında iyi havalandırma gibi).

Düzenli Veteriner Kontrolü

Rutin veteriner ziyaretlerinde, hekiminiz köpeğinizi dış parazitler yönünden de kontrol edecektir. Özellikle kenelerin çok aktif olduğu aylarda (ilkbahar-sonbahar) ekstra dikkat etmekte fayda var. Veterineriniz köpeğinizin yaşam alanına ve seyahat geçmişine göre ek önlemler önerebilir. Örneğin, kenelerin hiç görülmediği bir bölgeden, kenelerin bol olduğu bir bölgeye seyahat edecekseniz öncesinde koruyucu bir ürün uygulamak gibi.

Sonuç

Keneler, hem evcil hayvanlarımız hem de bizler için küçük ama önemli riskler taşıyan parazitlerdir. Kedi kenesi insana geçer mi, köpek kenesi insana zarar verir mi gibi endişe verici soruların cevapları maalesef “evet” olsa da, doğru bilgi ve önlemlerle bu riskleri büyük ölçüde yönetebiliriz. Unutmayalım ki, kenelerle mücadelede en etkili yol korunmaktır. Düzenli kene ilaçları kullanmak, doğa gezileri sonrası kontrol yapmak, uygun giyim ve çevre düzenlemeleri ile keneyi kendimizden ve patili dostlarımızdan uzak tutmak esastır.

Eğer evcil hayvanınızda bir kene bulursanız, panik yapmayın ve yukarıda anlattığımız adımlarla onu güvenli şekilde çıkarın. Keneyi çıkarırken veya çıkaramazsanız hemen en yakın veterinerden yardım alın. Keneyi çıplak elle çıkarmaya çalışmak yerine eldiven kullanmak, keneyi ezmeden bütün olarak çıkarmak ve ardından antiseptik ile temizlemek gerektiğini tekrar hatırlatalım.

Kene ısırığı her zaman hastalık bulaştırmaz; çoğunlukla sadece lokal bir rahatsızlıkla atlatılır. Nitekim İstanbul’da bildirilen binlerce kene vakasında, sevindirici biçimde KKKA gibi ciddi vakalar görülmemiştir. Ancak taşıyıcı keneler nadiren de olsa karşımıza çıkabilir ve KKKA gibi ölümcül olabilen hastalıklara yol açabilir. Bu yüzden “bana bir şey olmaz” demeden, basit önlemlerle ciddi risklerin önüne geçmek en doğrusudur.

Son olarak, evcil hayvan sahipleri olarak bizlere düşen çift yönlü bir sorumluluk var: Hem can dostlarımızı kenelerin zararlarından korumak hem de onlar vasıtasıyla eve gelebilecek kenelerin ailemize bulaşmasını engellemek. Düzenli parazit tedavileri, bilinçli gezdirme ve kontrol alışkanlıkları sayesinde, doğanın tadını çıkarırken kene kabusundan uzak durabiliriz. Unutmayın, konu keneler olunca erken farkındalık ve doğru müdahale hayat kurtarır. Hem patili dostlarımızın hem de bizlerin hayatını. 

Kaynaklar

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.